T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
KONYA / SELÇUKLU - Osman Nuri Hekimoğlu Anadolu Lisesi

ÖĞRETMENLER GÜNÜ

2010-2014 eğitim öğretim yılları arasında Osman Nuri Hekimoğlu Anadolu Lisesi´nde öğrenim görmüş 9-12 C Efsanesi adına yaptığımız konuşmadır.
Milenyum çağının yiğit öğrencilerinin ve evlatları olduğumuz kıymetli hocalarımızın önünde birkaç cümle kelam edeceğiz.   Biz bu okulda sadece Matematik, Fizik, Kimya, Coğrafya öğrenmedik. Biz bu okulda sadece üniversiteye hazırlanmadık. Biz bu okuldan sadece gelip geçmedik. Bizim için ONHAL sadece arkamda gördüğünüz beton yığını değil. Biz buraya, ayaklarınızı bastığınız, yürüdüğünüz, öğrenim gördüğünüz bu alanın her metrekaresine hatıramızı gömdük.   Kardeşler, Sağınızda solunuzda duran; arkanızda koşuşturan şu hocalara iyi bakın. Emin olun onlar bir öğretmenden daha fazlası. Onlar bizim için de bir öğretmenden çok daha fazlasıydı.    Biz burada Mehmet´lerle dirildik, Bülent´lerle çevikleştik, Ahmet´lerle güngördük, İbrahim´lerle dinçleştik, Adnan´larla inceliği öğrendik. Siz bilmezsiniz bir Ali Akar vardı. Dillere destandı. Siz Ümütü bilirsiniz. Bizim sınıfımızın babasıydı. Sonra okula müdür yardımcısı olmuş. Ona herkes ümüt derdi. Bizim için o bir ümitti, biz onunla ümidi öğrendik. Kaplan kesilen habip vardı. Döverdi ama severdi. Biz onu hep gizliden gizliye sevdik. Tarık´larla öğrendik biz korkmamayı. İsmail´lerimiz vardı birden fazla. Kimisi demirbaştı, kimisi çok ender bulunurdu. Saffet hoca vardı. Adı saffetti, affetmezdi. Cafer´iyle adam ederdi. Almancadan fazlasını İzzetlerle öğrendik. Hiç beklemezsiniz mesela. Ama biz Adamlığı resim dersinde öğrendik. Metin´lerle. Adı gibi olanlarla. Sadakati Akif Aytaç ile öğrendik. Onun serçesine olan sevdası gibi sevdalandık burada. Ayaklarınızı bastığınız yerlerde karagözlülere vurulduk Akif hocadan aldığımız ilhamla. Tahtanın tamamına çözümün ispatını yapan Tufanlardan hayata anlam vermeyi öğrendik. Soyadı adından çok ün yapmış Özçattan babalığı öğrendik. Hüseyin´lerden hem matematik hem geometri hem de insanlık öğrendik. Önder´lerle Volkan olduk patladık, Türkçenin yanında iyiliği, güzelliği öğrendik. Aşık olanlar, kafası dağılanlar Nedimlere gitti. Ufuklarla Anadolu´nun has evladı çiftçileri hatırladık, özümüze döndük. Süleymanlar, Gürhanlar geldi geçti. Tarih öğrendik, yüz kere hşşş dedik, Süleyman´larla 40ından sonra da karizmatik olunabileceğini öğrendik. Muhammet´lerle arı gibi çalışmayı öğrendik. Saitler okuttu bizi. Onlar okutan oldu, biz okuyan. Okuyarak Kardeşlik ve birliği öğrendik. Şabanların filmlerdeki kadar komik değil gerçekle yüzleştirecek kadar cesur ve yürekli olduğunu öğrendik. Siz bilmezsiniz Soyadı üçüncü kendisi birinci Şenol vardı. İp gibi olmayı da onunla öğrendik. Soyadı gibi Koç Mustafa ile voleyboldan çok fazlasını öğrendik. Çamurlu yollardan Osman´larla çıktık. Tuna´larla eğlenmeyi öğrendik. Kardeşler, biz burada hayatı öğrendik. Bugün bizi buraya getiren şey bizdeki vefa değil, her gün derslerde Can´ına okuduğunuz hocalarınızın Sevdası, Babacanlığı, azmidir.    Başına çiçekler saçılası kadınlar gördük burada. Kadına değer vermeyi biz burada öğrendik. Neşeliyken yaptığımız haytalıkları hoşgören annelerimiz vardı. Nazanlarla yılmamayı, hoşgörüyü öğrendik. Meral annemizle önce kendimiz sorup kendimiz cevaplamayı öğrendik. Sonra kendimizi feda etmeyi öğrendik. Bir kadının ne kadar değerli olabileceğini öğrendik. Gültenlerle bir kadının ne kadar zeki ve komik olabileceğini öğrendik. 40ından sonra da güzel kalınabileceğini öğrendik onunla. Selmalarla sabrı öğrendik, iliklerimize kadar sabredebilmeyi, her şeye rağmen sevebilmeyi öğrendik. Kızlar zaten ağlar da biz bu okulun kadınlarıyla ağlamayı öğrendik. Değer vermeyi, sevmeyi, sahip çıkmayı öğrendik.    Yüreklere kazınan 4 yılın üstüne bizi yetiştiren bu kadar güzel insanın varlığına şükrede şükrede, biz şükretmeyi öğrendik.  Burasıydı bizim hikayemizin başlangıcı. Ve bu hikayenin asıl ve sessiz Kahraman´ları bugün yine asil ve sessizler, arkanızda, sağınızda, solunuzda duruyorlar. Hocam, biz sizleri öyle özlüyoruz ki. kızlar zaten gözyaşlarını dışarı akıtıyor. Ama erkekler her gün içine içine ağlıyor. Biz özlemeyi de ağlamayı da sevmeyi de buralarda öğrendik.    Kardeşler, bizim Her gün özlediğimiz bu okulun kıymetini iyi bilin. Bize her gün bu okulu özleten şu güzel insanların kıymetini iyi bilin. Bizim kendimize verdiğimiz bir söz vardı. Yıllar geçse de üstünden bu kalp, bu okulu ve bu okulun kahramanlarını unutmayacaktı. Şimdi sizi şahit tutuyoruz.    Yıllar geçse de üstünden, bu kalp sizi unutur mu?   MEZUNLARIMIZA TEŞEKKÜR EDİYORUZ

26-11-201826-11-201826-11-201826-11-201826-11-201826-11-201826-11-2018

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 26.11.2018 - Güncelleme: 01.12.2018 10:44 - Görüntülenme: 1366
  Beğen | 16  kişi beğendi